top of page
Mehmet Hacım ve Uşak Şeker Fabrikası kurucu Heyeti, 1926

Uşak Şeker Fabrikası kurucu Heyeti 1926

Mehmet Hacım ve Uşak'ın önde gelen işadamları tarafından 1926 yılında kurulan

Uşak Şeker Fabrikası, ülkemizin özel müteşebbisler eliyle kurulan ilk şeker fabrikası olması özelliği taşımaktadır.

 

Oturanlar (sağdan sola):  Tarakcıoğlu İbrahim Efendi, Bacakoğlu İsmail Efendi, Mehmet Hacım (elinde asa var), Molla Omaroğlu Nuri Bey (Nuri Şeker), Donbayoğlu Hacı Osman Efendi.

Ayaktakiler (sağdan sola): Köleoğlu Süleyman Efendi, Buğdaylıoğlu Hüsamettin Efendi, Okkaoğlu Ahmet Efendi, Eyüboğlu, Bayraktaroğlu Mehmet Ali Efendi

Uşak Şeker Fabrikasını Kurmak Fikri Nasıl Doğdu ?

Mehmet Hacım, önder kişiliği olan bir insandı. Hayatının tüm aşamalarında bunu görmek mümkündür.

Uşak Şeker Fabrikasını kurmak için ilk olarak ne yapıldı ?

Mehmet Hacım, hayatı boyunca  hem  tüccar hem de çiftçi olarak çalışmıştır. Ürettiği zahirelerin satışı, mülk alışverişi, halı ticareti, un ticareti ve şeker ticareti ile uğraşmıştır.

SANAYİCİ
KUVAY-İ MİLLİYE | UŞAK

Mehmet Hacım Yunan işgaline karşı başlatılan Kuvayi Milliye hareketinin öncülerinden ve komutanlarındandır. Uşak ve çevresindeki Hacım, Şükraniye, 
Yayalar köylerinden (şimdi Yayalar Kasabası) ve diğer birçok yerleşim biriminden silahlı birlikler oluşturmuş ve Yunan düşman kuvvetlerine karşı milli direniş mücadelesini yürütmüştür. 
Ankara Hükümeti'nin kurulması ve Mustafa Kemal Atatürk'ün orduyu yeniden toplaması üzerine kuvay-i milliye güçleri olarak birlikleri ile beraber 
Albay rütbesi ile düzenli orduya katılmıştır. Uşak'ın kurtuluşu olan 1 Eylül 1922 de Kafkas Tümen komutanı Halit Bey tarafından Yunan ve 
Avrupa orduları başkomutanı General Trikopis'in esir alınmasında bulunmuştur.

GELECEĞE BIRAKTIĞI MİRAS

Ateş değirmeni ve Uşak Şeker Fabrikalarını kurmuştur. Uşak Şeker Fabrikası halen faaliyetlerine devam etmektedir.

ÇİFTÇİ

Rençber bir aileden gelen Mehmet Hacım, ömrünün sonuna Hacım, Şükraniye ve Çivril'de bulunan çiftliklerinde çalışmaya devam etmiştir.

İNANÇLI ve SOSYAL BİR KİŞİ

Mehmet Hacım daima inançlı bir kişi olarak yaşamış, ibadetlerine hep devam etmiştir. Çocuklarını ve torunlarını da bu felsefe ile büyütmüştür. Sosyal kişiliği ile hep misafir ağırlamış, misafirliğe gitmiş, sosyal sorumluluk diyebileceğimiz halka mal olan işler yapmış ve saygı görmüş bir insandır. 

ATEŞ DEĞİRMENİ

Uşak'ta ki ilk anonim ortaklığı kurarak, halk arasında Ateş Değirmeni diye bilinen Un Değirmeni yatırımı yapmıştır. 
Fabrikaya Ateş Değirmeni denilmesinin sebebi, değirmenin buhar gücü ile çalışması ve kömür kazanlarında ateş ve kömür ile buhar elde edilmesiydi. 
Uşak'ta ilk defa bir anonim şirket kuruluşuna öncülük yaptığı için Mehmet Hacım'a Osmanlı Devleti tarafından onur beratı verilmiştir. Yunan işgali sırasında Ateş Değirmeni'nde çalışan yabancı kökenli ustalar fabrikayı terk etmişlerdir. Fabrika Yunan işgalinde yağma edilmiş ve yakılmıştır. 

Cumhuriyetin kurulması ile birlikte aktif olarak ticaret ve endüstri hayatına atılmıştır. Cumhuriyet tarihinin
 ilk özel yatırımı Mehmet Hacım ve mahalli müteşebbisler tarafından Uşak'ta 26 Kasım 1926 kurulan Uşak Şeker Fabrikası ile gerçekleştirilmiştir.
Uşak Şeker Fabrikası nın kuruluşuna ekonomik gücü olan bütün Uşak'lılar bir altın, bir bilezik, 20 ölçek buğday ve ne verebildiyse onunla 
katkıda bulunmuşlardır. Her biri katkıda bulundukları oranda fabrikada hisse senedi sahibi olmuştur. Uşak Şeker Fabrikası kitaplarda tarif e
dilen Anonim şirket in tam bir örneği olarak kurulmuştur. Fabrika daha sonra CHP döneminde devletleştirililerek Sına-i Kalkınma Bankasına devredilmiştir. 
Fakat Uşak'lı Şeker Fabrikasını her zaman kendisine ait görmüştür. Kuruluşu esnasında Mehmet Hacım'a "sizin adınızı verelim" tekliflerini, kendisi kabul etmemiş, 
fabrikanın olması gerektiği gibi kurulması için her türlü fedakarlığı gösteren şehrinin adı ile anılmasını istemiştir. 
Uşak Şeker Fabrikası halen üretime devam etmektedir.

Mehmet Hacım, hem yaptıklarıyla hem de düşünceleri ile toplumda öncü bir kişi olmuş ve iz bırakmıştır. Mehmet Hacım'ın hayatı büyük bir mücadele içerisinde geçmiştir. Ölüm ile yaşam arasında çizgide bir çok defa sadece Allah'ın yardımı ile hayata devam ettiği kritik bir çok an yaşamıştır. Biz ailesine ve Türk toplumuna "vazgeçmemenin erdemini" göstermiştir. Çocuklar ile daima çok iyi bir ilişkisi olmuş, yanına ihtiyaç halinde çocuklar alıp büyütüp yetiştirmiş, iş güç sahibi yapmış ama bunu kimseye bahsetmemiş, her insanın onur ve haysiyetin riayet etmiş, en alttan en üste her bireyin  hak ve hukukunu kollamıştır. Bir İnsan olarak mutlaka bir çok hataları da olmuştur. Ancak biz onu geleceğe ve bizlere bıraktığı eşsiz mirası ile daima saygı ve sevgi ile anıyor olacağız. Allah mekânını cennet eylesin.

ÇOCUK SEVGİSİ VE HAYIRSEVER KİŞİLİK

Mehmet Hacım çocukları çok severdi. Bunu bizzat ben senelerce yanında bir çocuk olarak biliyorum. Beraber evde saklambaç oynardık. Beni bulduğunda alnımdan öper ve bahtım açık olsun diye her defasında bana dua ederdi. Elinde bastonu ile beni bulmamak için ev dört döner, torununu oyalar kendi de hem güler hem eğlenirdi. Sonra bana yaşadıklarını anlatırdı. Kuvay-i Milliye dönemini, Atatürk'ü, av hikayelerini, gavur eziyetini,  nasıl akıllı olacağımı, büyünce neler yapacağımı hep konuşurduk. hep öğüt vermezdi. Beni dinler, ne düşündüğümü öğrenir ve sohbet ederdi. Ben dedemi hep bana öğüt verirken değil, onunla sohbet ederken hatırlıyorum. Devletin verdiği gelir sertifikası kuponlarını bana kestirir ve bunlardan devlet sana çikolata alacak diye devlet millet sevgisi aşılardı. Hiç ondan ben bunu yaptım, şunu yaptım diye duymadım. Kendisi rahmetli olduktan sonra bir çok hayır hasenat yaptığını öğrendim. ama bunları ne söyler ne anlatırdı. Hiç kendisi ile övündüğünü görmedim. Tavsiyesi hep devlete, millete, büyüklere, öğretmene sevgi ve saygı olmuştur.

Bana hep olayları anlattı. Anlatırken hiç ben yaptık dememiştir. Her zaman biz yaptık diye anlatır, bizin kim olduğunu sorduğumda yanında beraber hareket ettiği kişileri anlatırdı. 

Mustafa Kemal Atatürk'e büyük bir hayranlığı ve sevgisi vardı ki daima bahseder ve Kuruluş Savaşını Mustafa Kemal Atatürk sayesinde kazandık derdi. Çoğu insan İsmet İnönü'ye 2. dünya savaşı döneminde yaptıklarından dolayı kızarken, Dedem bunun zaruri olduğunu, savaşın çok daha kötü olacağını anlatırdı.

bottom of page